7.8.11

Bir Çocuk Hikayesi

Okul çıkışı futbol oynuyorduk. Ufuk Sarıca üçlükleri patır patır gönderdikçe takımımız birer birer eksiliyor, futbol takımımız kan kaybediyordu her hafta. Kaleye o hafta sağ açık oynayan Ali'nin kız kardeşi geçmişti. Futbolcu kartlarımızla oyun oynarken birkaç kez dedikodusunu yapmıştık. Erkek Fatma olduğunu söyleyip abisinden daha iyi oynayacağını iddia edenler bile olmuştu. İnanmamıştım tabi, futbol sekiz yaşınızda bile olsanız erkek oyunudur. 

Penaltı oldu. Topun başında ben varım, kalede de gözüm kapalı vursam tutamaz dediğim Ali'nin kız kardeşi. Fazla gerilmedim. Sağ ayağımın içiyle topu kalecinin soluna plase ile gönderdim. Ben gol sevincime hazırlanıyor, parmağımı Tanju gibi kaldırıp koşmaya hazırlanıyorken, soluna bir adım attı ve topu tuttu. Çarpım tablosundan sonra hayatımda bildiğime emin olduğum ikinci şey onun hayatımın kadını olduğuydu.

Çarpım tablosundan çok çektim, o gün sonu aynı olmaz inşallah diye düşünmüştüm. Dayım, çocukları, yengem; diğer dayım, çocukları, yengem; amcam, yengem, çocukları; halam, eniştem, çocukları; teyzem, eniştem, çocukları... Ne zaman beni görseler "bu çocuk çarpım tablosunu ezbere biliyor, soralım" deyip sağlı sollu girişiyorlardı. Bazen abartıp iki basamaklı sayıların çarpımlarını bile soruyorlardı. Babam ailenin en küçüğüymüş. Annem de öyle. Ben doğana kadar sülale bir ise olmuş üç. Anlayacağınız kabak bana patladı anasını satayım. Ben de ailenin en küçüğüyüm. Bana çarpım tablosu soranların içinden sonra doktor çıkanlar da oldu. Tek tesellim o.

Hafta sonu yan mahalle ile maçımız vardı. Ali'nin kız kardeşi bizim kaleyi koruyordu. Başarılı olacaksam arkamda o olmalıydı. Maçı 6-5 kaybettik. Aynı sınıfta okuduğum, matematikten hiç çakmayan, yan mahallenin forveti Hüseyin üç gol atmıştı. Son golde Ali'nin kız kardeşi hatalıydı. Her başarılı erkeğin arkasında iyi bir kaleci vardır. İlk kavgamızı bu yüzden yaptık. Daha sonra anlayacaktım ki çarpım tablosunun onun sol ayağına karşı şansı Monaco kalecisinin Prekazi'ye karşı olan şansıyla aynıydı.

Sonra ayrıldık. Hayatımın kadını ile bir haftadan biraz daha fazla bir süre birlikte oldum. Üstelik sekiz yaşındaydım. Daha sonra öğrendim ki Hüseyin ile birliktelermiş. Zaten o da ailenin en küçüğüydü, doğacak çocuklarıma yaşadıklarımın aynısını yaşatamazdım. Zaten son golü de bilerek yemişti, haklıydım biliyorum.

***

http://www.formspring.me/fermiyon/q/224288678883651280

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Okuduklarınız tamamen benim yazdıklarımdır.
Okuduklarınız tamamen size kalmıştır.
yine beklerim.