4.7.10

Yalnız Kalmak

Canım sıkılıyor, daha da sıkılacak gibi. Yalnız kalmak diye yalnızlıktan bambaşka olan bir kavram aklımı kurcalıyor şu sıralar. Yalnızlık çoğu zaman tercihim olurken, bu sefer yalnız kalma durumum benim tercihim olmayacak. Patron, izinleri kaldırıp, izinlerin yerine 1,5 maaş yaptığında ve buna sevinenleri etrafımda gördüğümde anlamıştım işlerin temmuz ayında benim için iyi gitmeyeceğini. Nitekim biraz önce ikizimi Fethiye'ye yolcu ettim. Zira annem ve abim de memleket yolcusu yakında. Evde yaklaşık on gün yalnız kalacağım gibi gözüküyor. Bu yalnız kalma durumu beni korkutmuyor dersem, bunu sebebi kendimi avutmak ya da çaresizlikten çare üretmek olacaktır. Düşünüyorum o on günü... Her ne kadar uyandırılmama sinir olsam da beni uyandıracak bir annem olmayacak, işten geldiğimde bana kapıyı kimse açmayacak, yemeğe oturduğumda iki laf edeceğim kimse olmayacak, salonda varlığına ve gürültülerini duymaya alıştığım kalabalık olmayacak. Yalnızlığa hep alışık oldum, ailemden uzun süreli uzak kaldığım da oldu ama belki de hayatımda ilk defa yalnız kalacağım. Biliyorum bu hayatı sürekli yaşayanlar da var, bu yüzden belki abartıyor gibi görünüyorum ama yalnız kalma fikri hiç hoşuma gitmiyor, n'apayım. Allah'tan yalnızlığımı unutturacak arkadaşlarım var. Bu süslenmiş yalnız kalma olayında onlar gereken faydayı sağlayacaklardır diye umuyorum. Desteğinizi bekliyor olacağım. Şizofren olmak bazen iyi olabilir diye düşünüyorum hem. Öyle işte, hayat bazen hep bize zormuş gibi geliyor.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
Okuduklarınız tamamen benim yazdıklarımdır.
Okuduklarınız tamamen size kalmıştır.
yine beklerim.