16.6.10

Son Unutma

Bazı günler vardır gelsin istersiniz, gelirler. Bazı günler vardır geldiklerinde sizi mutlu ederler, gelirler. Bazı günler vardır gelmesin istersiniz, gelirler. Her tarih bir şekilde geliyor, istesek de istemesek de. İşte 16 haziran bunların sıradan hepsini yaşattı bana.

Çok sevmiştim lan ben seni... Ölünceye kadar sevecektim üstelik. Sen istedin jazz sevdim, Norah Jones dinledim. Sen istedin drizzt oldum, onlarca kitabını okudum. Sen istedin go öğrendim, saatlerce kurallarını ve taktiklerini okudum. Bana destek oldun, azim aşıladın derslerimi takılmadan verdim, mezun oldum. Biz evleniriz diye askere gittim lan ben... Sen istesen ölürdüm ben. Çok sevmiştim ben seni ama sen ne yaptın, gittin. Giderek mi öldürecektin beni... Bunu hiç düşünmemiştim. Bu bensiz ne yapar diye hiç mi düşünmedin? Ben olmazsam bu yaşayamaz diye hiç mi düşünmedin? Beni hiç mi sevmedin? Hepsi numara mıydı? Sorularımı cevapsız bıraktın, beni ölüme terk ettin. Kaç ay "yerine sevemem" dedim biliyor musun? Kaç kere bu şarkıyı dinlerken ölmek istedim biliyor musun? Bilmiyorsun. Belki de en başından biliyordun, ben bilmiyorum sadece. Yazıklar olsun başka bir şey değil.

Ama ne oldu biliyor musun? Sana teşekkür edeceğim şimdi. Beni rüyadan uyandırdığın için. Hayata beni hazırladığın için. Korkularımla yüzleşme fırsatı verdiğin için. Bana seni unutma fırsatını verdiğin için... Ben artık seni sadece doğum günlerinde hatırlıyorum. Belki en fazla birkaç gün daha. Giderken kilitlediğim kalbimin kapılarını sonuna kadar açıyorum artık. Başka birini seveceğim, hem de senden daha fazla. Senden daha iyi birisi olacaktır zaten eminim. O zaman bu tarihler bile anlamsız olacak benim için. Seni bir daha hiç aklıma getirmeyeceğim. Senden hatırladıklarımın son kırıntısını bile unutacağım. Yeni tarihler ezberleyeceğim. Bunlar için sayfalarca yazı yazacağım. Aşkımı anlata anlata bitiremeyeceğim. Oysaki sen ise kıytırık bir doğum günü mesajında kutlanan birisin şu an. Senden nefret bile etmiyorum üstelik. Sen de herkes gibisin benim için. Alakasız bir sayfada hatırlanan, hatta unutulmanın son satırlarında adı geçen zavallı birisin. 

Ben başka birini, senin yerine veya seni unutmak için değil, senden daha fazla sevebileceğim için seveceğim. İntikam almak için değil, seni unuttuğum için seveceğim. Senden daha güzel veya iyi olduğu için değil, sana hiç benzemediği için seveceğim. Gittiğin için değil, gitmeyeceği için seveceğim. Seni değil, başkasını seveceğim artık...

'unutmadan', doğum günün kutlu olsun canımcım.

-eski sevgilin.



11 yorum:

Adsız dedi ki...

bu sitemden başka birşey değil!

özcan dedi ki...

hayır yanılıyorsun. bu bir sevgiden geriye kalanların son geçit töreniydi. bitti!

Sonbahar Vurgunu dedi ki...

Kişiler unutulsa da, yaşananlar derin izler bırakıyor insanın yaşamında. Gerçi unutmak da o kadar kolay değil, tıpkı Barış abinin dediği gibi. Ufacık bir anı, bir tarih, bir fotoğraf tekrar canlandırıveriyor "eski"leri...

İyi ki unutulamıyor bazı şeyler ve senin dediğin gibi bir "hayat dersi" oluyor, korkularla yüzleştiriyor, hiç bitmeyecek gibi duran rüyadan uyandırıyor...

Bir zamanlar delicesine sevdiğin kişiden nefret eder olmak ne garip bir şeydir. Canının bir parçası yaptığın o melek, şeytana dönüşmüştür senin gözünde. Bir süre sonra o da gider belki ve sadece bir "tanıdık" olur uzaktan.

Dünyada bu duyguları yaşayan bir tek sen varmışsın gibi gelir ama kimbilir bu ve buna benzer duyguları kaç kişi yaşamıştır daha önce.

Fakat unutmamak lazım ki, bazı sorular cevapsız kalır çünkü verilecek cevapları yoktur.

özcan dedi ki...

çok güzel özetlemişsin. üstüne yorum yapmayacağım, çok çok güzel yazmışsın...

Adsız dedi ki...

o kırıntıları toplamaya elin varmayacak, çünkü; üzerlerine her bastığında daha, daha bir batacak ayağına. gelecekte mutlu olabilmek için, yok olmalarına izin vermeyeceksin. yaşadıkça...

özcan dedi ki...

hangi kırıntılar?.. bitti diyorum, yok kırıntı filan!

Sonbahar Vurgunu dedi ki...

Teşekkür ederim.

Bir şey ekleyeyim son olarak: O cevapsız soruların cevap bekleyen tarafı olduğu gibi, cevap veremeyen tarafı da vardır. İki durum da öylesine pistir ki...

Uniamo dedi ki...

Yeni gelenin kalıcılığını nerden bilebiliriz ki? Hiç anlamıyorum herşey güzel ve yolunda gider iken, giden niye gider? Niye terk eder?

özcan dedi ki...

bunu ben de hiçbir zaman öğrenemeyeceğim. sanırım birini kalıcı kılmak biraz da bizim elimizde. dana çok çabalamalıyız.

Adsız dedi ki...

içerikten çok ifade tarzı dikkatimi çekti burada. tanıdığım özcan'a bir türlü "çok sevmiştim lan ben seni.." cümlesini giydiremiyorum, hep iki numara küçük kalıyor. önemli olan belinin oturması mıdır sahiden? =)) şaşırttın beni adamım =))

özcan dedi ki...

öncelikle teşekkür ederim =)
eleştiri yapmak gerçekten sanat ve sen bunu çok iyi yapıyorsun =) ama bi sor hele benim aklım başımda mıydı bunları yazarken? daha güzellerini yenisine yazarım artık ahbshb

Yorum Gönder

 
Okuduklarınız tamamen benim yazdıklarımdır.
Okuduklarınız tamamen size kalmıştır.
yine beklerim.